-
Tarık TORUN
Tarih: 14-03-2025 13:55:00
Güncelleme: 14-03-2025 13:55:00
Latince bir kelime olan “modo” kelimesinden gelen moda kavramı, “hemen şimdi” manasına gelir. Günümüzde modanın kalbi olarak kabul edilmiş olan İtalya'da moda kelimesi, “genel olarak gelip geçici bir heves” olarak tanımlanır.
Günümüzde belirli bir dönemde yaygın olan giyim-kuşam tarzı anlamında daha çok kullanılmaktadır. Kelime gerçi zamanla anlam genişlemesi alarak pek çok değişken unsusu da kapsamaktadır. Türk Dil Kurumu'nun moda tanımlarına bakarsak; "Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik”, "Belirli bir süre etkin olan toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük”, "Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan”. Bu şekilde ifade edilen modayı ele alıp biraz incelersek daha uygun olur düşüncesindeyiz.
Globalleşen (küreselleşen) günümüz dünyasında moda artık sınır tanımaz bir hal almış durumdadır. Batı ülkelerinden veya ABD eksenli bir giyim-kuşam tarzı olarak ortaya çıksa da kısa sürede dünyanın her tarafına yayılmaktadır moda. Genellikle siyasi, askeri ve ekonomik yönden güçlü olan ülkelerin halkını diğer ülkelerin halkı taklit etme eğilimindedir. Bu da moda kanalıyla olmaktadır.
Modayı etkileyen pek çok faktör olmakla birlikte en belirgin olanları şunlardır;
-Ekonomi
-Teknoloji
-Siyaset
-Medya (sanal vs.)
Bütün bunların yanında toplum (sosyoloji, psikoloji vs.) yapısı modanın tutunması veya ortadan kalmasında (demode) etkili olmaktadır.
Modacılar özellikle bireylerin psikolojik yapısını çok iyi tahlil edip ona göre tarz belirlemeye çalışırlar. Genellikle kadınlar ve çocuklar üzerinde onların duygusal yapılarını etkileyecek ürünleri piyasaya sürmeye çalışırlar. Modacıların tüketim endeksli olan bu tavırları için yeter ki ürettiği ürünler satılsın tek endişeleri budur. Bazen ekonomik değeri çok düşük olan bir ürünü moda tarzı adı altında muazzam bir ücrete topluma dayatırlar.
Ürünün kaliteli, ekonomik, dayanıklı olması daha önemli iken modacılar için onun kalitesinden ziyade topluma empoze edilip pazarlanması ve tüketiminin artırılması daha çok önemlidir. Moda için tüketimin aşırı olması israfa yol açar ki bu inancımız ve ekonomimiz gereği uygun bir durum değildir. Hatta bireylerim moda adına yoksulluğa, sefalete sürüklenmesine neden olur.
Moda adı altında toplumun inanç, kültür, örf ve adetlerine aykırı pek çok ürün ve davranışlar pazarlanmaktadır. Özellikle gençler üzerinden onların psikolojisini etkileyerek her türlü ahlaksızlığa ve etik değerlere aykırı durumları topluma dayatmaktadırlar modacılar. Buda aile düzeninde ve toplumda huzursuzluğa yol açmaktadır.
Bir zamanlar moda olan pek çok şeyin değerini zamanla yitirdiğini hatta gülünç durumuna düştüğünü görmekteyiz. Buna bir örnek verirsek “İspanyol Paça” denilen geniş paçalı pantolonlar bir zamanlar moda iken bu gün bu pantolonu giyen komik duruma düştüğü gibi. Yine bir zamanlar her köşe başı internet kafelerle dolu iken bu gün akıllı cep telefonları bu tahtı yıkmış durumdadır.
Günümüzün trend denilen moda deyimiyle yine gençler arasında yaygın özenti deyimle “kankalar” artık “Kahve Kafeler” de buluşmaktadır. Buralara takılmak moda olup, modacıların tüketim hazzını artırıp, üç kuruşa içeceği kahveye yüz kuruş vermek sosyalleşmenin ve modaya uymanın bir göstergesi olmaktadır.
Bugün moda olan bu yerlerin yarın demode olacağı bir gerçektir. Tıpkı dün moda olanın bu gün demode olduğu gibi. Çünkü moda kanalıyla tüketimin azaldığı bir alandan tüketimin çoğalacağı bir alana modacıların yönelmesi bir gerçek olup, bu yönde toplumu yine modacıların yönlendirdiği de inkar edilmez bir gerçektir..
Şunu unutmamak lazım ki moda adı altında bizi hem siyasi, hem ekonomik hem de inanç bağlamında esir almaya çalışan bu durumdan kurtulmak akıllı insana yakışan bir davranıştır. Modanın; inanç ve kültürümüze aykırı olmamak kaydıyla, ekonomik, etik değerlere uygun, dayanıklı ve göze ve de gönle hoş olan ürün, durum ve davranış olması gerekir. Bu şekilde hareket edilmezse modanın esiri olup, onu takip etmek uğruna huzursuz ve sıkıntılı bir yaşam biçimi içinde olunur vesselam.
Tarık TORUN
- GÜNÜMÜZ İSLAM COĞRAFYASINA ORTADOĞU EKSENİNDEN FARKLI BAKIŞ
- GÜNÜBİRLİK BEYPAZARI-NALLIHAN-MUDURNU-ABANT-GÖLCÜK GEZİSİNİN İZLENİMLERİ
- HZ. MEVLANA’NIN EĞİTİMLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNE ÖZ BİR BAKIŞ
- HER ŞAİR BİR ŞİİRDİR
- BİR AVUÇ TOPRAK
- Yedi Günde Ecdadın İzinden Balkanlar: 2. GÜN
- Yedi Günde Ecdadın İzinden Balkanlar: 1. GÜN
- Bunalım Edebiyatı