-
Prof. Dr. Abdullah ÜNALAN
Tarih: 14-05-2025 15:46:00
Güncelleme: 14-05-2025 15:46:00
Bugün (12 Mayıs 2025 Salı) tarihe not düşüldü: Kırk yedi yıldan beri Türkiye’nin başına bela olan PKK’nın kendisini feshettiği ve tarihe karıştığı bir gün. Artık ‘PKK şu kadar asker, polis, vatandaş öldürdü, şu kadar genci dağa kaçırdı, üç, beş PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi, yakalandı, teslim oldu’ denmeyeceği, ancak tarihsel sorgulaması yapılacağı sürecin başlangıç günü.
Bu sürecin başladığı günden itibaren PKK’nın bütün kurumlarıyla silah bırakacağına inanmadım, şimdi de inanmıyorum. Perde arkasındaki görüşmelerde varılan şartların ancak %20’i dışarıya yansıdı; %80’inde ne olduğu, hangi şartların bulunduğu, taraflarca hangi tavizlerin verildiği bilinmemektedir.
PKK’nın silah bırakması normaldir. Zira PKK zaten devrini bitirmiş, fonksiyonunu yitirmiş, etkinliğini kaybetmiş, her gün ağır darbeler yiyen ve bir varlık gösteremeyen hale gelmişti. Eskiden PKK korkusundan kimse helalleşmeden evinden çarşıya çıkamazken yıllardır Hakkari, Cizre dağlarında piknikler yapılmaktadır.
İflas eden bir esnaf, “İflas ettiğimizden iş yerimizi kapatıyoruz” demez, ‘İş değişikliği nedeniyle işyerimizi kapatıyoruz” diyerek duyuru yapması gibi bir şey bu. Zahiren iki taraf da kârlı:
İktidar, “terör örgütünün kökünü kazıdık” diyerek prim kazanırken, iflas bayrağını çekecek hale gelen PKK, ‘Kürt-Türk kardeşliğini istiyoruz” diyerek kendini kurtarıyor. Bahçeli bile “56 000 insanın katili, uyuşturucu baronu, öğretmen, polis, asker, sivil bebek katili” dediği Abdullah Öcalan’a teşekkür mesajlarını yayınlıyor.
KCK, Suriye’de yasama, yargı, yürütmesi olan devletini bütün kurumlarıyla kurmuş durumda. Devlet, resmî bir partiymiş gibi kongresini yapan PKK’yı tanıyor ve kongre kararlarını kabul ediyor. Devlet, düne kadar öldürdüğü PKK militanlarına ‘leş’ derken bugün ‘şehit’ denildiği bildirileri onaylıyor. Dün, ‘Kürdisten’ diyenleri linç edip zindanlara atarken bugün ‘Kürdistan’ diyenlerle tokalaşıyor ve aynı masaya oturup anlaşıyor.
PKK da PYD, YPG, HPG, PJAK ve PCDK’ya şemsiye olan ve bir devletin bütün özelliklerini taşıyan KCK’nın bir koluydu. KCK kendini feshedecek, yöneticileri dağılacak ve Suriye’de kurduğu devlet de kendini feshedecek mi? Feshederse PKK’nın bittiğine ve ‘terörsüz Türkiye’nin gerçekleştiğine inanacağız ve bundan mutlu olacağız. Malum, PKK uluslararası bir ‘terör örgütü’ olarak kabul edilirken KCK ve diğer alt kolları terör örgütü olarak kabul edilmemektedir. Kelime oyunlarıyla algı yapıldığı ve halkın manipüle edildiği anlaşılmaktadır.
‘Federasyon’dan söz edilmezken ‘yerel yönetimleri güçlendirme’ ifadesi kullanılmaktadır. “Güçlendirilmiş yerel yönetim” çağrısını yapan YPG’ydi ve bu, ‘demokratik konfederalizm’in ilk adımıdır. Yani, Irak, Suriye, İran ve Türkiye’de bulunan dört parçalık Kürt bölgelerinin Kürdistan bayrağı altında birleştirilmesinin alt yapısıdır. Umarım gerçekleşir. Şayet bu gerçekleşirse Sn. Erdoğan ve Bahçeli gerçekten Kürtlerin kahramanı olacaklar. Gerçekleşirse Türkiye biraz toprak kaybetse de bir milletin devletini kurmaya ve yeni bir dirilişe geçmeye vesile olacakları için kıyamete kadar minnetle anılacaklar.
Anlaşmanın diğer maddeleri zamanla ortaya çıkacak ve neleri doğurduğu görülecektir. Bugün için söyleyeceğimiz şudur:
Allah hayırlara vesile kılsın ve bizleri sinsi planlardan korusun