içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

NEREYE VARACAKSA...

ABD ekonomisi iyi durumda değil. Bu, dünya jandarmalığına alışan bir ülke için kabullenecek bir durum değildir. Trump, açık konuşan ve açık oynayan bir adam. Borcunu kapatmalı ve ekonomisini düze çıkarmalıdır.
ABD Hazine Bakanlığı’nın verilerine göre, 350 milyon nüfuslu ABD’nin borcu 33 trilyon doları aştı. Nüfusu Türkiye’nin yaklaşık üç buçuk katı iken borcu 33 katı. Bu, ABD’nin boyunu her yönüyle aşan bir borç ve kapatılmadığı takdirde her an bir krizi doğurabilir.
Trump’ın 2.166.086 km²’lik Grönland’a,  Büyük Okyanus ile Atlantik Okyanusu’nu birbirine bağlayan Panama Kanalı’na, Ukrayna’ya, Yemen’e, Gazze’ye göz dikmesinin nedeni bu olduğu gibi, ABD’nin harcamalarını kısıtlamak için AB’yi; hatta NATO’yu gözden çıkarmasının nedeni de budur. Bilindiği gibi ABD ve  AB ülkelerinin kaynakları aynıdır: 
1. Kan dökerek işgal ettikleri ülkelerin yeraltı-yerüstü kaynaklarını sömürmek.
2. Böylece diğer ülkelere gözdağı vererek sömürmek. AB/D’nin (Amerika ve AB ülkeleri) teknolojik üretimlerini, silahlarını kim satın alıyor? İki milyarlık İslam ülkeleri. İslam ülkeleri bu malları satın almasalar AB/D ülkeleri bir yıl ayakta duramaz ve ekonomik olarak çökerler. Hepimizin altında o ülkelerin arabaları, elimizde o ülkelerin telefonları, bilgisayarları, iletişim kanalları var.
Örneğin bir İphone (Ayfon) telefonun maliyeti 485 dolar (16. 000 Tl.) iken bize 2. 741 dolara (100. 000 Tl.) satılmaktadır. Yani Apple firması telefon başına bizden 2. 256 dolar (82. 305 Tl.) kazanmaktadır. Bu hesaplamayı diğer bütün ithal mallarına uygulayabilirsiniz. (Tabii, AB/D’den çok daha insafsızca devletimizin yüklediği vergi paylarını düşürebilirsiniz.)
İsrail’in bir köpeği haline gelen Trump büyük oynuyor. Üçüncü Dünya Savaşı’na da mal olsa ABD’yi kurtarmak istiyor. Eskiden dünya jandarmalığını  ABD ve SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği/Rusya) yapıyordu. Dünyayı parsellemiş ve kendi aralarında bölüşmüşlerdi. Örneğin Rusya’nın burnu dibindeki Türkiye ABD müttefiki iken, ABD’nin burnu dibindeki Vietnam Rusya’nın müttefiki idi. Biri, komünist Rusya ile tehdit edip dünyanın yarısını sömürürken, diğeri ABD emperyalizmi ile tehdit ederek diğer yarısını sömürürdü. Trump Putin ile anlaşarak Çin’i dışlamak ve tekrar dünya jandarmalığını Rusya Federasyonu ile paylaşmak istiyor. İkisi de federasyon ve başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. 
Rusya’nın 17.100.000 km²’lik toprağı 150 milyon nüfusa yetmezken ABD’nin 9.867.000 km²’lik verimli arazisi de 350 milyon nüfusa yetmemektedir.
Sorun elbette toprak veya nüfusun azlığı veya fazlalığı değil, sorun güçle dünyaya hakim olmaktır.
Trump, Yemen’deki Husilere saldırır ve İran’a gözdağı verirken İran İsrail ile işbirliği yaparak tekrar Suriye’de hükümranlık kurmaya çalışıyor. Herkes biliyor ki ne ABD/İsrail İran’a, ne de İran ABD/İsrail’e  danışıklı dövüş dışında saldrmayacaktır.
En zor durumda olan Türkiye’dir. Hem ABD’nin stratejik müttefiki hem İsrail’in en büyük ticaret ortağı hem Filistinlilerin/Gazze’nin hamisi hem islam dünyasının liderliğine oynuyor. Yani ne yârden vazgeçebilir ne de serden. Üst perdeden konuşarak her iki tarafı da idare etmeye çalışırken ekonomisi içten içe çöküyor.
Allah sonumuzu hayr eylesin.

Bu yazı 199 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum