içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

10 AİLE YILI-1

Aile, en küçük sosyal yapıdır. Toplum ailelerden oluştuğu gibi millet de toplumlardan oluşmaktadır. Dolayısıyla aile yapısının çökmesi toplumun çökmesi, toplumun çökmesi milletlerin çökmesi. Ailenin sağlam yapısı bu kadar önemlidir.
İnanç, örf, adet, gelenek, töre, sevgi, saygı, ahlak, millî şuur gibi milletlerin temel dinamiklerinin tamamı ailede başlar, oluşur ve bireylerin kimliklerini şekillendirir ve toplum bu dinamikler üzerinden yükselir. Hz. Peygamber (s)’in “Her çocuk İslam fıtratı (ideal insan ahlakı) üzere doğar. Anne-babası (ailesi) onu Yahudi veya Hristiyan veya ateşperest (Mecûsî) olarak yetiştirir” hadîsi ailenin ne kadar önemli olduğunun ve toplumun temel dinamiği olduğunun vurgusudur. Bu temelin yıkılmasıyla toplum ve milletler de yıkılmaya mahkûm olur. Bu sebeple İslam aile yapısına büyük önem atfeder ve korunması için önemli tedbirleri alır. 
Kur’ân-ı Kerîm’in, Hz. Peygamber (s)’in diliyle “(Aranızdan ayrılırken İslam dinini size öğretmem karşılığında) sizden akrabalarınızı (aile bağlarınızı) gözetmenizden başka bir şey istemiyorum” (42/23) ayeti de aile yapısının ehemmiyetini ortaya koymaktadır. Ayette geçen ‘kurbâ’ kavramının ‘Rasûlullah (s)’ın akrabaları’ anlamına geldiğini söyleyenler olduğu gibi ‘dava arkadaşları’ anlamına geldiğini söyleyen müfessirler de vardır. Ancak ilk akla gelen ‘aile’ bağları ve yapısıdır. 
‘Âl-i Beyt’ denildiğinde de Rasûlullah (s)’ın aileyi oluşturan efradı akla gelmektedir ki ailenin önemine her namazın Tehiyyâtı’nda vurgu yapılmakta ve mü’minlere hatırlatılmaktadır. Sn. Cumhurbaşkanı ailenin çöktüğünü görmüş olacak ki gelecek on yılı ‘aile yılı’ olarak ilan etmektedir. Önemli bir karardır ve umarım çökmüş ‘aile’nin yeniden inşası için gereken tedbir alınır ve uygulanır. Ancak bu kararın uygulanacağına dair ciddi endişelerim var. Sn. Cumhurbaşkanı aileyi nasıl ayağa kaldıracak? 
1. Türkiye’nin dünyada imzalayan iki devletten biri olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin, iki dönemdir Gaziantep Belediye Başkanlığı ile taltif edilen dönemin AKP’li Aile bakanı Fatma Şahin’in “üstün gayretleriyle” 2012 yılında TBMM’nde oy birliği ile kabul edilen 6284 sayılı yasa yürürlükte oldukça genel olarak çökmüş, dağılmış aile yapısı nasıl dinî ve millî hüviyetine kavuşturulacak? 2011 yılından beri tam 15 yıldır yasa gücüyle topluma dayatılan, aile yapısının temeline dinamit gibi yerleştirilen ve o günden bugüne tahribatına devam eden bu yasa yürürlükten kaldırılmadıkça Sn. Cumhurbaşkanı ‘100 Aile Yılı’ da ilan etse aileyi toparlayamaz ve kurtaramaz.
2. 6284 sayılı yasada ‘kadının beyanı esastır’ hükmü hala yürürlükte iken, babalar çocuklarına, kocalar hanımlarına yaptıkları bir uyarı bile ‘şiddet’ kabul edilip babalar, kocalar evlerinden dışarı atılarak perişan vaziyette aylarca cadde ve sokaklarda süründürülürken; çocuklar babasız, hamisiz ve huzursuz vaziyette sosyal medya ve sokakların insafsızlığına maruz bırakılırken Sn. Erdoğan ‘millî aile’yi nasıl inşa edip kuracak? Dönemin Başbakanı Sn. Erdoğan’ın izin ve rızası olmadan insafsız, din ve aile düşmanı bu yasa kabul edilebilir miydi? Yıkılan bir bina kendi çürük enkazından yeniden inşa edilemez. Önce enkazın temizlenmesi, sağlam bir temele oturtulması ve temelden yeni ve kaliteli malzeme ile uzmanlarca inşa edilmesi gerekir. Önce bütün kutsal değerlerimizi dinamitleyen ve aile yapımızı her gün biraz daha tahrip eden bu yasa çöpe atılmadan ‘millî’ bir ailenin inşası mümkün değildir.
3. 6284 sayılı yasada kadın, erkek ayırımı yapılmaksızın ‘seks işçisi’ denilmekte ve fuhşun her çeşidi serbest kabul edilmektedir. Sn. Erdoğan ‘LGBTİ+’lar sapıklıktır” derken, çıkardığı yasa ‘sapıklık’ bir yana sakıncalı bile görülmemekte ve serbest kabul edilmektedir: 
“Seks işçisi(!) (kadın, erkek ayırımı yapılmaksızın) travesti C…’nin fuhuş amacıyla başkasını rahatsız ettiği gerekçesiyle hakkında kesilen idari para cezasına yaptığı bireysel başvurusunu, Yüce Mahkeme “Fuhuş yapmak ceza mevzuatında suç olarak tanımlanmamaktadır” gerekçesiyle kabul etmiştir. (Anayasa Mahkemesi / 18.10.2017 tarih, 2014/19152 sayılı karar)”

Bu yazı 974 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum