içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

PİŞMANLIK

Pişmanlık, bir insanın geçmişte yaptığı veya yapmadığı davranışlarından hoşnut olmama duygusudur. Üzüntü, utanç, mahcubiyet veya suçluluk gibi duygulara kapılma halidir. "Keşke öyle yapmasaydım!" diye düşünmesidir. Ya da tersi “keşke yapsaydım”.

Pişmanlık duygusu her insanda varolan bir duygudur. Temel referansımız ve hayat kitabımız Kur’ân-ı Kerim’de bununla ilgili çok sayıda ayet vardır. Sözlerin en güzeli Allah’ın kelâmına kulak verelim.

Yaptığı hatadan dolayı ilk defa pişmanlık duyup tevbe eden, Allah’tan bağışlanma dileyen babamız Hz. Adem (as) ve Havva annemizdir. İkisinin Kur’ân diliyle niyâzları şöyledir:

“...Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz.” (A’râf:7/23).

Hz. Yunus (as)’un içinde bulunduğu durumdan kurtulması neredeyse imkansız iken yie Kur’ân’da geçen şu duâ ile Allah’a yakarmıştır ve Rabbimiz de O’nu o zor durumdan kurtarmıştır. “Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn.” Yani: "Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim. Şüphesiz ben kendine zulmedenlerden oldum." (Enbiyâ: 21/87).

Yine Hz. Nûh (as)’un da Rabbimize şu şekilde duâ ettiği Kitab-ı Kerîmimizde geçmektedir. “Nûh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi.” (Hûd: 11/47).

Hz. Nuh’un oğlu tufanda boğulanlar arasındaydı. Allah Teala: “Senin aileni de kurtaracağız.” buyurmuştu. Oğlunun, gözleri önünde boğulduğunu gören Hz. Nuh, Allah Teâlâ’nın verdiği sözü hatırladı ve “Rabbim, oğlum da benim ailemdendir. Senin sözün haktır.” dedi. Allah Teala: “O senin ailenden değildir. Zira o kötü amel sahibidir.” (Hûd: 11/45-46.) buyurdu. İşte Hz. Nuh, Allah’tan istememesi gereken bir şeyi istediği için bağışlanma dilemiştir. Bu da tövbe etmek için büyük bir günah işlemeye gerek olmadığını göstermektedir.

Hz. İbrahim (as) de bağışlanma talebini şu şekilde ifade etmiştir: “Ey Rabbimiz! Herkesin hesaba çekileceği günde beni, ana-babamı ve müminleri bağışla!” (İbrahim, 14/41.) “Rabbimiz, tövbemizi kabul et! Hiç şüphesiz tövbeleri kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.” (Bakara, 2/128.)

Bizler de sayısız kusur ve günaha bulaşmış kullarız. Hz. Peygamber Efendimizin Ramazan ayı arefesinde yaptığı bir duâ ile Rabbimize niyâzımızı sunuyoruz: “Allahım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet” diyoruz, şimdiden Mübarek Ramazan ayının hayır, güzellik, şifa ve rahmet vesilesi olmasını yine O’ndan (Celle Celâlüh) diliyoruz.

Biz de aynı duâyla Rabbimize yalvarıyor, Allah’a emanet olun diyor, duâ bekliyoruz.

Nursi ÜNALAN

nursiunalan@hotmail.com

Bu yazı 15565 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum