-
Mehmet Zeki ÖZER
Tarih: 15-03-2025 20:09:00
Güncelleme: 15-03-2025 20:09:00
Türkiye’de ne bir seçim var, ne de sandık ortada!
Ekrem İmamoğlu, sanki yarın seçim olacakmış gibi şehir şehir dolaşıyor, mitingler yapıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak bu ülkenin en büyük metropolünü yönetmekle yükümlüsün. İstanbul’un trafiği, altyapı sorunları, kronikleşmiş problemleri ortada dururken sen hangi akılla Anadolu’yu turluyorsun?
İstanbul’un göbeğinde insanlar saatlerce trafikte perişan olurken, İstanbul’un metro projeleri tıkanmışken, su sorunu kapıda beklerken, sen neden şehir şehir gezmekle meşgulsün?
Bu gezilerin finansmanı nereden geliyor? Kim organize ediyor? Kim sponsor oluyor?
Burada açık bir gerçek var: İmamoğlu, belediye başkanlığı görevinden çok, siyasi bir figür olarak kendisini pazarlamanın peşinde.
Bir belediye başkanı, asli görevini yerine getirmeden, ülke genelinde propaganda yapıyorsa, bunun adı hizmet değil, siyaseti kişisel hırslar için kullanmaktır.
Gerçekten bir siyasi lider gibi hareket etmek istiyorsan, önce İstanbul’daki projelerini tamamla, sonra çık ülke genelinde ne yapacağını anlat.
Ortada proje yok, vizyon yok, sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik muhalefet var.
TÜRKİYE’Yİ YÖNETMEK İSTİYORSAN, PROJENİ ORTAYA KOY
İmamoğlu’nun gittiği her şehirde söylediği tek şey Erdoğan karşıtlığı. Türkiye’yi yönetmeye talipseniz, halka ne vaat ettiğinizi açıklarsınız?
Hangi sorunu nasıl çözeceğinizi anlatırsınız?
Görüyoruz ki CHP’nin ve İmamoğlu’nun tek siyaseti, Erdoğan’ı eleştirmekten ibaret. İstanbul’un bile yönetimini eline yüzüne bulaştırmış bir siyasetçinin, Türkiye için ne planı olabilir?
Bu ülkenin ekonomik sorunları, dış politikadaki dengeleri, güvenlik meseleleri hakkında ne düşünüyor?
Eğitimde, sağlıkta, adalette ne gibi projeleri var?
Bunların hiçbirini duyamıyoruz.
Siyaset, halkın içinde olmak, halkın derdine derman olmaktır.
İmamoğlu’nun gezilerinde halka dokunduğuna, halkın gerçek sorunlarını dinlediğine dair en küçük bir işaret bile yok.
Mitingler, büyük salon toplantıları, algı operasyonları...
Hepsi bir gösteri, hepsi bir algı yönetimi.
Gerçekten halka hizmet etmek istiyorsan, onların ayağına gidip dertlerini dinle, çare bul.
Hayır, İmamoğlu’nun derdi bu değil!..
Onun derdi, bir mağduriyet algısı yaratıp kendisini Cumhurbaşkanı adayı olarak parlatmak.
CHP’NİN KARANLIK TARİHİ VE İMAMOĞLU’NUN ROLÜ
CHP, bu ülkenin geçmişinde kara bir lekedir.
Tek parti döneminden bu yana, halka baskı, zulüm ve katliamlarla anılan bir geçmişe sahiptir.
Dersim’de, 27 Mayıs’ta, 12 Mart’ta, 12 Eylül’de CHP zihniyeti hep darbeleri destekleyen, halkın iradesini yok sayan taraf olmuştur.
Şimdi çıkıp CHP’nin demokratikleşmeden bahsetmesi, halka umut satması tam anlamıyla bir ironi değil midir?
Eğer CHP gerçekten halka hizmet eden bir parti olsaydı, bugüne kadar Türkiye’ye ne kazandırdıysa, buyursun açıklasın!
İmamoğlu da CHP’nin bu karanlık mirasının bir parçasıdır.
Şimdiye kadar İstanbul’da hangi büyük projeye imza attı?
Hangi eseri, hangi hizmetiyle anılıyor?
Reklam kampanyaları, algı operasyonları, sosyal medya şovları dışında ortaya koyduğu ne var?
CHP bugüne kadar sadece sorun üretmiş, çözüm değil.
Şimdi de İmamoğlu üzerinden bir “mağduriyet siyaseti” inşa etmeye çalışıyorlar.
Açılan davalar, hakkında ortaya atılan iddialar, her şey bir siyasi malzeme olarak kullanılıyor.
DİYARBAKIR’DA NE MESAJ VERECEK?
Ve bu hafta sonu Diyarbakır’a gelecekmiş!..
Peki, orada ne söyleyecek?
CHP’nin geçmişte Kürtlere yaptığı zulümler için özür dileyecek mi?
1930’lardan 1990’lara kadar süren devlet politikalarının altında CHP’nin imzası var.
Dersim’den Zilan Katliamı’na, 1980 darbesine destek vermelerine kadar, CHP’nin sicili ortada.
Kürt halkına ne vaat ediyorlar?
Yine birkaç hamasi söz, birkaç sahte vaat mi?
Türkiye’yi yönetmeye talip bir lider, Kürtlerin anayasal hakları konusunda ne düşündüğünü açıkça ortaya koymalıdır.
“Kürt meselesi” diye yıllardır tartışılan konular hakkında ne planları var?
Terörle mücadelede hangi çözümü öneriyorlar?
Türkiye’yi gerçekten bütünleştirecek bir yol haritaları var mı?
Biliyoruz ki CHP’nin ve İmamoğlu’nun siyaseti, halka hizmet etmek değil, Erdoğan karşıtlığı üzerine kurulmuş durumda. Ülkedeki her sorunu Erdoğan’a yükleyerek siyaset yapacaklarını sanıyorlar. Ancak halk artık bu tür boş vaatlere kanmıyor.
SİYASET CİDDİYET VE KABİLİYET İSTER!
Eğer gerçekten Türkiye için bir şey yapmak istiyorsanız, önce halka inin, onların dertlerini dinleyin.
Boş gezilerle, göstermelik mitinglerle, afaki söylemlerle siyaset olmaz. Siyaset, ciddiyet ister, halkın içinde olmayı gerektirir.
Görünen o ki, İmamoğlu ve CHP’nin siyaset anlayışı, halkın yararına değil, sadece kendi çıkarlarına hizmet ediyor.
Siyaset, hizmetle yapılır. Algı operasyonlarıyla, mağduriyet şovlarıyla değil. İstanbul’a hizmet edemeyen bir belediye başkanının, Türkiye’ye hizmet edebileceğine kim inanır?
Türkiye’yi yönetmeye talip olmak, sadece Erdoğan karşıtlığı yapmakla olmaz.
Bu ülkenin geleceği için, projelerinizle, icraatlarınızla, vizyonunuzla konuşun.
Aksi halde halk, günü geldiğinde sandıkta en doğru cevabı verecektir!..
"Gezi- Kalkışma" derken Ekrem İmamoğlu, üçlüyü tamamlamak için mi var?
Öyle deniliyor, tahminler bu yönde.
Doğru çıkmamasını umuyoruz.
Doğru olan bu.